raise your voice

  1. Fiil sesini yükseltmek
  2. Fiil bağırmak
  3. Fiil azarlamak
(a) yüksek sesls konuşmak, (b) öfke ile/bağırarak konuşmak, bağırmak.
Don't raise your voice to me.
(c) onaylamamak, kabul etmemek.
As no one raised his voice against the plan, it was agreed on.